wir feiren die ganze nacht, gece boyunca egleniyoruz.
Soruyu bütünü ile inceleyin.
- Examine the question in its entirety.
Bütünüyle bunu incelememiz gerekiyor.
- We need to view this in its entirety.
Ailesi için sağlıklı yemekler hazırlar.
- She prepares wholesome meals for her family.
Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.
- All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.
They must have known it all along.
- Sie müssen es die ganze Zeit über gewusst haben.
We knew it all along.
- Wir wussten es die ganze Zeit über.