gali̇ba

listen to the pronunciation of gali̇ba
التركية - الإنجليزية

تعريف gali̇ba في التركية الإنجليزية القاموس.

galiba
probably

This winter will probably be very cold. - Bu kış galiba çok soğuk olacak.

You probably don't understand a word I'm saying today. - Galiba sen bugün söylediğim bir sözü anlamıyorsun.

galiba
presumably
galiba
apparent
galiba
daresay
galiba
probably, likely; I think (so), I daresay; presumably, apparently, seemingly
galiba
it seems as if
galiba
probable
galiba
i think so
galiba
i think

I think I will wear this red sweater. - Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.

I think Tom said that. - Galiba bunu Tom söyledi.

galiba
apparently
galiba
likely

We're likely to continue reading this book up to the end of the year. - Galiba bu kitabı okumaya sene sonuna kadar devam edeceğiz.

galiba
methinks
galiba
1. It looks like .../It seems .../It would seem that ...: Galiba kar yağacak. It looks like it's going to rain
galiba
presumedly
galiba
I daresay
galiba
presume
Galiba
guess

I guess Tom really loves me. - Galiba Tom gerçekten de beni seviyor.

I guess I miss you too. - Galiba ben de seni özlüyorum.

galiba
seem

We seem to be confused. - Galiba karıştırıyoruz.

He seemed to read at random. - Galiba gelişi güzel okumuş.

saat başı galiba! Why is everybody so quiet?
(said jocularly when there is a general lull in the conversation)
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Tahminen. Çok zaman. Her halde. Galiben, ekseriyetle
galiba
Görünüşe göre, sanılır ki, anlaşılan: "Benim adımı işitince şöyle bir durdu, galiba beni tanımış olacak."- M. Ş. Esendal
galiba
Görünüşe göre, sanılır ki, anlaşılan
Galiba
yalım
gali̇ba
المفضلات