التركية - الإنجليزية
تعريف gıcıklık في التركية الإنجليزية القاموس.
- moods
- plural of mood
- gıcık
- snappish
- gıcık
- nerd
- gıcık
- stinker
- gıcık
- (Argo) bitchy
- gıcık
- tickle
I've had a tickle in my throat since this morning. Have I really caught a cold?
-Bu sabahtan beri boğazımda bir gıcık var. Gerçekten soğuk algınlığına mı yakalandım.
- gıcık
- crabby
- gıcık
- bloody-minded
- gıcık
- killjoy
- gıcık
- (deyim) have a frog in one's throat
- gıcık
- (Argo) griefer
- gıcık
- sod
- gıcık
- creep
- gıcık
- pesky
- gıcık
- allergy
- gıcık
- bugger
- Gıcık
- (Tıp) tickling
- gıcık
- tickle in the throat
- gıcık
- slang irritating, tiresome (person)
- gıcık
- tickle (in one's throat); nerd, killjoy, disagreeable person; crabby, bloody-minded
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف gıcıklık في التركية التركية القاموس.
- gıcık
- Beyaz renkli, dağlıç koyununa benzer vücut yapısında, kuyruğu son omurlara kadar yağ kitlesi ile kaplı ve bu sebeple alt kısmı yuvarlakça görünen, kaba, karışık yapağılı bir koyun türü
- gıcık
- Boğazda duyulup aksırtan, öksürten yakıcı kaşıntı: "Bronşit filan desem öksürük değil, gıcık bile yok..."- S. M. Alus
- gıcık
- Koyun yavrusu
- gıcık
- Sözleriyle, davranışlarıyla karşısındakini kızdıran, sinirlendiren, sıkan (kimse)
- gıcık
- çam kozalağı
- gıcık
- Boğazda duyulup aksırtan, öksürten yakıcı kaşıntı
- gıcık
- iç organlar