التركية - الإنجليزية
تعريف güzel bir في التركية الإنجليزية القاموس.
- of nice
- güzel bir dille anlatmak
- clothe
- güzel bir gün
- It's a nice day
- güzel bir şekilde
- nice
That's not a very nicely asked question.
-O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
Layla dressed nicely.
-Leyla güzel bir şekilde giyindi.
- güzel bir şekilde
- smoothly
- güzel bir şekilde
- beautifully
It's hard to find someone who writes Chinese as beautifully as he.
-Onun kadar güzel bir şekilde Çince yazan birini bulmak zordur.
You handled that beautifully.
-Bunun güzel bir şekilde üstesinden geldin.
- güzel bir şekilde
- nicely
Layla dressed nicely.
-Leyla güzel bir şekilde giyindi.
That's not a very nicely asked question.
-O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
- bir güzel dövmek
- (Argo) tan someone's hide
- gidecek güzel bir yer bulalım mı
- Shall we find a nice place to go
- güzel bir şekilde
- beauteous
- güzel kokulu bir ağaç
- Angostura
- ne kadar güzel bir araba
- What a nice car
- ne kadar güzel bir manzara
- What a nice view
- ne kadar güzel bir oda
- What a nice room
- ne kadar güzel bir restoran
- What a nice restaurant
- ne kadar güzel bir yer
- What a nice place
- yemek yiyecek güzel bir yer tavsiye edebilir misiniz
- Can you recommend a good place to eat
- çok güzel bir geceydi
- It's been a wonderful night
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف güzel bir في التركية التركية القاموس.
- bir güzel
- Çok iyi, iyice
المصطلحات ذات الصلة
güzel bir
الواصلة
gü·zel birالنطق
رصف المشتركة
güzel bir şekildeResimler
المفضلات