التركية - الإنجليزية
تعريف güverte في التركية الإنجليزية القاموس.
- deck
Tom danced alone on the deck.
-Tom güvertede yalnız dans etti.
I went on deck from my cabin.
-Kamaramdan güverteye gittim.
- slang a small table used for throwing dice
- deck (of a ship)
- (Askeri) ship board
- below deck
- güverte iniş yeterliliği
- (Askeri) deck landing qualification
- güverte iskelesi
- gangplank
- güverte kamarası
- deck house
- güverte kamarası
- cuddy
- güverte kirişi
- deck beam
- güverte köprüsü
- flying bridge
- güverte merdiveni
- companion
- güverte subayı
- warrant officer
- güverte subayı
- (Askeri) officer of the deck
- güverte tahtası
- deck plank
- güverte tayfası
- deck-hand
- güverte yolcusu
- deck passager
- güverte yükü
- deck cargo, deck load
- birinci kat güverte
- (Askeri) upper deck
- ilave güverte
- (Askeri) macanno deck
- silme güverte
- (Askeri) flush deck
- alt güverte
- lower deck, orlop
- alt güverte
- orlop deck
- alt güverte
- orlop
- alçak güverte
- cockpit
- ana güverte
- naut . main deck
- ara güverte
- 'tween deck
- ara güverte
- steerage
- ateş idare subayı; esnek caydırıcı seçenek; uçuş güverte subayı
- (Askeri) fire direction officer; flexible deterrent option; flight deck officer
- barınak güverte
- shelter deck
- baş güverte
- main deck
- düz güverte
- flush deck
- geçici güverte
- spar deck
- kontra güverte
- spar deck
- kıç güverte
- naut . quarterdeck
- kıç güverte
- (Askeri) quarterdeck
- kıç güverte kamarası
- roundhouse
- orta güverte
- central station
- savunma yayım sistemi; kuru güverte sığınağı
- (Askeri) defense dissemination system; dry deck shelter
- tente güverte
- (Askeri) deck awning
- uydu güverte veri işleme
- (Telekom) on-board data handling
- uçuş güverte durum ve işaret sistemi
- (Askeri) flight deck status and signaling system
- zincir güverte locası
- (Askeri) chain pipe
- zincir güverte loçası
- chain pipe
- üst güverte
- forecastle
- üst güverte
- promenade deck
- üst güverte
- superstructure
- üst ön güverte
- fo'c's'le
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف güverte في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Geminin anbar veya kamaralarının üstü, gezilecek kısmı
- Gemide ambar ve kamaraların üstü: "Vapurlar geçer bomboş güverteleri / Bomboş uzanan denizin üstünde."- N. Cumalı
- Gemide ambar ve kamaraların üstü
- Gemilerde ve teknelerde baştan kıça kadar döşenmiş tahta veya madeni platform döşeme
- miyar güverte
- (Denizcilik) Geminin en üst güvertesi, ismini miyar pusuladan alır
- rüşvet güverte
- (Denizcilik) Yolcu gemilerinde filikaların üzerine oturtulduğu kalastraların bulunduğu güverte
- alt güverte
- Gemilerde güvertelerden altta bulunanı
- üst güverte
- Gemilerde güvertenin yüksekte kalan bölümü