The revolt was led by the southern citizenry.
- İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü.
The Prussians should be on their guard against the southern Germans.
- Prusyalılar güneyli Almanlara karşı tetikte olmalıdır.
He spoke with a softness characteristic of southerners.
- Güneylilerin yumuşak karakteriyle konuştu.
Tomorrow it will rain in the south of England.
- Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
In the summer it's very hot in southern Spain.
- Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
Australia is smaller than South America.
- Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.
Southern newspapers attacked Lincoln.
- Güney gazeteleri Lincoln'a saldırdı.
The southern army needed men and supplies.
- Güney ordusunun adamlara ve malzemelere ihtiyacı vardı.