gün ışığı

listen to the pronunciation of gün ışığı
التركية - الإنجليزية
daylight

A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment. - Doğal gün ışığı olan büyük bir banyo bu daireye aittir.

Very large windows assure abundant natural daylight. - Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.

light

Fadil's devastating fate finally came to light. - Fadıl'ın yıkıcı kaderi sonunda gün ışığına çıktı.

Sami doesn't deserve to see the light of day again. - Sami bir daha gün ışığını görmeyi hak etmiyor.

day light
sunn hemp
günışığı
(Meteoroloji) sunshine
günışığı
natural light
suni gün ışığı
(Askeri) artificial daylight
günışığı
(Tekstil) daylight
التركية - التركية
şavk