gözden geçir

listen to the pronunciation of gözden geçir
التركية - الإنجليزية
go through

I never want to go through that again. - Ben asla onu tekrar gözden geçirmek istemiyorum.

I'll go through both the good times and the bad with you. - Seninle olan hem iyi hem de kötü zamanları gözden geçireceğim.

revise

I need to review and revise my approach. - Benim yaklaşımımı gözden geçirmem ve revize etmem gerekiyor.

He revised his opinion. - Fikrini gözden geçirdi.

review

You must appropriately review the outcome of your bargain. - Pazarlığının sonucunu uygun bir şekilde gözden geçirmelisin.

You should spend a little time each day reviewing vocabulary. - Her gün kelimeleri gözden geçirerek biraz zaman harcamalısın.

{f} scanning
{f} scanned
went through
bone up
gone through
{f} run through
overview
gözden geçir
المفضلات