göz atan

listen to the pronunciation of göz atan
التركية - الإنجليزية
glimpser
{i} one who glimpses, one who momentarily catches sight of
göz at
check it out
göz at
{f} glance

Will you glance through this report? - Bu rapora bir göz atar mısın?

I glanced at his letter. - Onun mektubuna göz attım.

göz at
{f} glimpse
göz at
browse

Tom uses Internet Explorer to browse the web. - Tom, internete göz atmak için İnternet Explorer kullanıyor.

Tom uses Safari to browse the web. - Tom, web'e göz atmak için Safari'yi kullanır.

göz at
glance over
göz at
take a look at
göz at
took a look at
göz at
taken a look at
göz at
{f} browsing
göz atan
المفضلات