There were demonstrations against the government by Japanese university students in the 1960's.
- 1960'larda Japon üniversite öğrencileri tarafından hükümete karşı yapılan gösteriler vardı.
He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
- O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
- Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
The show will be on the air at 7 p.m.
- Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
Tom showed Mary some pictures of his house.
- Tom Mary'ye evinin bazı resimlerini gösteriyor.
My favourite show is Desperate Housewives.
- Benim en sevdiğim gösteri Umutsuz Ev kadınları.
Sami's band was playing a show in Cairo.
- Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.
The performance was almost over.
- Gösteri neredeyse bitmişti.
Do you have any tickets for today's performance?
- Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?
Would you mind showing me that?
- Onu bana gösterir misin?
Do you think they will invite us to the film showing?
- Sence bizi film gösterimine davet edecekler mi?
The exhibition caused a minor scandal.
- Gösteri küçük çaplı bir rezalet çıkardı.
In the 1960's, Japanese college students demonstrated against their government.
- 1960'larda, Japon üniversite öğrencileri kendi hükümetlerine karşı gösteri düzenlediler.
The situation in Afghanistan demonstrates America's goals, and our need to work together.
- Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.
He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
- Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
Violent clashes broke out between the protesters and the police.
- Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.
A strange spectacle happened before my eyes.
- Gözlerimin önünde tuhaf bir gösteri oldu.
Bull fighting is a very interesting spectacle.
- Boğa güreşi çok ilginç bir gösteridir.
He never made a display of his learning.
- O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
They promised to stop their demonstrations.
- Onlar gösterilerini durdurmaya söz verdi.
There were demonstrations against the government by Japanese university students in the 1960's.
- 1960'larda Japon üniversite öğrencileri tarafından hükümete karşı yapılan gösteriler vardı.
Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program.
- Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.
I enjoyed watching the circus parade.
- Sirk gösterisini izlemekten zevk aldım.
We enjoyed watching a circus parade.
- Sirk gösterilerini izlerken eğlendik.
African Americans demonstrated for civil rights.
- Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
Did the union participate in the demonstration?
- Sendika gösteriye katıldı mı?