I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
They saw a strange animal there.
- Onlar orada garip bir hayvan gördü.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
- O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
I want to see you before you go.
- Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
I had never seen a panda until I went to China.
- Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
Germs can only be seen with the aid of a microscope.
- Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
The sight of fresh lobster gave me an appetite.
- Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.