görünerek

listen to the pronunciation of görünerek
التركية - الإنجليزية
seeming
emerging
görün
appear

The story appears to be true. - Hikâye doğru görünüyor.

The girl appeared sick. - Kız hasta görünüyordu.

görün
seem

It seems interesting to me. - O bana ilginç görünüyor.

Your plan seems better than mine. - Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

görün
{f} seeming

The world is a place of seemingly infinite complexity. - Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.

Seemingly impossible things sometimes happen. - Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.

görün
seem to be

Tom and Mary seem to be in some kind of trouble. - Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.

Tom and Mary seem to be suited for each other. - Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.

görün
{f} emerging
görün
loom
görünerek
المفضلات