التركية - الإنجليزية
تعريف görünür في التركية الإنجليزية القاموس.
- visible
Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
-Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
There still weren't any visible signs of spring.
-İlkbaharın hala görünür bir işareti yoktu.
- apparent
- apparent, visible
- in view
- observable
- visionary
- apparent to
- appears
The baby appears hungry all the time.
-Bebek her zaman aç görünür.
The gibbous moon appears to grow fatter each night until we see the full sunlit face of the Moon. We call this phase the full moon.
-Kambur ay biz ayın tam güneşli yüzünü görene kadar her gece şişmanlıyor gibi görünür. Biz bu faza dolunay diyoruz.
- görünür değer
- face value
- görünür güç
- (kVA) appearant power
- görünür güç
- apparent power
- görünür odak
- virtual focus
- görünür radyasyon
- visible radiation
- görünür rezerv
- proved reserve
- görünür spektrum
- visible spectrum
- görünür yükseklik
- apparent altitude
- görünür çap
- apparent diameter
- görünür ışınım
- visible radiation
- gözle görünür yerde
- within sight
- gözle görünür yerde
- in sight
- komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
- (Atasözü) The apples on the other side of the wall are the sweetest
- komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
- (Atasözü) The grass is always greener on the other side of the fence
- kuzguna yavrusu Anka/şahin/güzel görünür
- (Atasözü) 1. Parents are blind to the truth when it comes to their children. 2. One is often blind to the faults in one's own work
- kuzguna yavrusu şahin görünür
- all his geese are swans
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف görünür في التركية التركية القاموس.
- Belli, apaçık göze çarpan
- Görünen, gözle görülebilen
görünür
الواصلة
gö·rü·nürالنطق
Resimler
المفضلات