gönderiyor

listen to the pronunciation of gönderiyor
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) sending

I am sending a copy of my letter to you. - Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum.

Japan has been sending athletes to the Olympics since 1912. - Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara atletler gönderiyor.

sending out
gönder
{f} relay
gönder
(Bilgisayar) submit

Thank you for submitting your work to this journal. - Çalışmanızı bu dergiye gönderdiğiniz için teşekkürler.

Your order has been submitted. - Siparişiniz gönderildi.

gönder
{f} forward

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender. - Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.

gönder
flagpole
gönder
(Bilgisayar) sent to

The boss sent Tom to Boston on business. - Patron Tom'u iş için Boston'a gönderdi.

If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies. - Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.

gönder
(Bilgisayar) export
gönder
{f} shipping

The soldiers are shipping off tomorrow. - Yarın askerler gönderiliyor.

We offer free shipping. - Biz ücretsiz gönderim sunuyoruz.

gönder
(Bilgisayar) send to

We need to remember to send Tom a birthday card. - Tom'a bir doğum günü kartı göndermeyi unutmamalıyız.

I would appreciate any information you can send to us. - Bize gönderebileceğin bir bilgiyi takdir ederim.

gönder
send out

The captain decided to send out a scout. - Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.

gönder
send

It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day. - Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.

I'd like to send these to Japan. - Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.

gönder
mast
gönder
{f} routing
gönder
transmit on
gönder
send away
gönder
pack off
gönder
sent away
gönder
{f} forwarded

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

I forwarded the message I got from Tom to Mary. - Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.

gönder
{f} route
gönder
{f} routed
gönder
relegate
gönder
{f} sent

He was sent to jail for murder. - O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.

The United Nations sent peacekeepers to Bosnia. - Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.

gönder
{f} forwarding
gönder
forward to

Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender. - Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.

gönder
{f} sending

Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan. - Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.

Thank you for sending me a nice card. - Bana güzel bir kart gönderdiğiniz için teşekkür ederim.

gönder
consign
gönder
sent out

He sent out the parcel the day before yesterday. - O, koliyi evvelsi gün gönderdi.

I sent out the payment a couple of days ago. - Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.

gönder
flagstaff
gönder
flagstick
gönder
flagpole, flagstaff
gönder
pole, staff; flagpole, mast; goad
gönder
shaft
gönder
pole

The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them. - Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.

gönder
oxgoad
gönder
staff
gönder
sent#out
gönder
sentaway
gönder
sendout
gönder
packoff
gönder
sent#away
gönder
sendaway
gönder
{f} dispatch

Your order has been dispatched. - Siparişiniz gönderildi.

About thirty firefighters were dispatched. - Yaklaşık otuz itfaiyeci gönderildi.

gönder
sentout
التركية - التركية

تعريف gönderiyor في التركية التركية القاموس.

GÖNDER
(Hukuk) Bayrak çekilen direk
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Ucuna birşey takılan uzun sopa veya sırık. Kullanış şekline göre isim alır: Bayrak, sancak gönderi
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Sancak çekmek için geminin kı
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Çift sürerken öküzleri dürtmekte kullanılan ucu iğneli uzun sopa
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Tar: Seferde ordunun ve ileri gelen vezir ve diğer devlet ricalinin atlarına bakmak ve sair zamanlarda ise has ahır ve çayır hizmetlerinde kullanılmak üzere gayr-ı müslimlerden ve hasseten Bulgarlardan tertip edilmiş bir sınıf olan voynukların her mıntıkada iki, üçü ve dördü hakkında kullanılır bir tâbirdir
gönder
Üvendire
gönder
Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa
gönder
ince düz ve uzunca olarak çekilmiş çubuklar
gönderiyor
المفضلات