The most painful thing for a mother is having to bury her own child.
- Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir.
Their job is to bury dead animals.
- Onun görevi ölü hayvanları gömmektir.
The secret remained buried in the grave of the famous philosopher.
- Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.
Fadil was buried in an unmarked grave.
- Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
Dogs often bury bones.
- Köpekler genellikle kemikleri gömerler.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
Who buried the gold bars here?
- Buraya altın barlarını kim gömdü.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.