gökyüzü

listen to the pronunciation of gökyüzü
التركية - الإنجليزية
sky

Judging from the sky, it will rain soon. - Gökyüzüne bakılırsa yakında yağmur yağacak.

The whole sky lit up and there was an explosion. - Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama vardı.

sphere
skies

The Death Valley National Park is known for its dark skies. - Death Valley Ulusal Parkı, karanlık gökyüzü ile tanınır.

If you want to see a UFO, keep watching the skies. - Bir UFO görmek istiyorsan, gökyüzüne bakmaya devam et.

heaven

Many stars shine in the heavens. - Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.

Thousands of stars shone in the heavens. - Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

air

The desire to fly in the sky like a bird inspired the invention of the airplane. - Gökyüzünde bir kuş gibi uçma arzusu uçağın icadına ilham oldu.

The air today is damp and cold. The sky is cloudy, and it looks like rain. - Hava bugün nemli ve soğuk. Gökyüzü bulutlu ve yağmur gibi görünüyor.

ether
vault of heaven
sky, the visible sky
canopy of heaven
welkin
azure
sky, the heavens
firmament
the sky
gökyüzü ile ilgili
celestial
gökyüzü açılıyor
The sky is clearing up
gökyüzü bulutlanıyor
The sky is clouded over
gökyüzü resmi
skyscape
gökyüz
skies
bulutsuz gökyüzü
hyaline
parlak gökyüzü
the spangled heavens
parçalı bulutlu gökyüzü
mackerel sky
pırıl pırıl gökyüzü
the spangled heavens
التركية - التركية
Göğün görünen yüzeyi, sema: "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu."- C. S. Tarancı
Göğün görünen yüzeyi, sema
mina
asuman
hava
safih
anan
gökyüzü mavisi
Açık mavi
Gökyüz
(Osmanlı Dönemi) ALYA
gökyüzü
المفضلات