futbolcu

listen to the pronunciation of futbolcu
التركية - الإنجليزية
footballer

The best footballers are developed at Peter's football school. - En iyi futbolcular Peter'ın futbol okulundan çıkar.

Tom is an old footballer. - Tom eski bir futbolcudur.

football player

We're not just football players. - Biz sadece futbolcu değiliz.

The football player has made a huge mistake. - Futbolcu büyük bir hata yaptı.

soccer player

His brother is a famous soccer player. - Onun erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.

Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player. - Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

futbol
soccer

She will play soccer tomorrow. - O yarın futbol oynayacak.

Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player. - Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

futbol
football

The legendary footballer Diego Armando Maradona is from Argentina. - Efsanevi futbolcu Diego Armando Maradona, Arjantinlidir.

Carlos Queiroz was fired by the Portuguese Football Federation. - Carlos Queiroz, Portekiz Futbol Federasyonu tarafından kovuldu.

futbolcu olmak
(Spor) be a soccer player
futbolcu olmak
(Spor) be a footballer
futbolcu olmak istiyorum
i want to be a soccer player
futbol
footer
futbol
football game
futbol
volley
futbol
sideline
futbol
association football
futbolcular
Footballers
futbol
football, soccer
solak (futbolcu)
left-footer
التركية - التركية
Futbol oyuncusu: "Hele futbolcuları göklere çıkarmak ölçüsüzlük ve basitlikti."- H. Taner
Futbol oyuncusu
topçu
Futbol
ayak topu
futbol
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu
futbol
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu: "Bir çayırlıkta futbol oynayan çocuklara hakemlik yaptım."- S. F. Abasıyanık
futbolcu
المفضلات