Tom, ailesi tarafından destekleniyor.
- Tom is supported by his family.
Bu görüş, son bilimsel keşifler tarafından destekleniyor.
- This view is supported by recent scientific discoveries.
Duvar tarafından desteklenen tüm tavan onunla birlikte çöktü.
- The entire ceiling, which was supported by the wall, collapsed together with it.
O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.
- He basically supported the free market system.
Birçok lider uzlaşmayı destekledi.
- Many leaders supported the compromise.
Ben her zaman çok destekli hissediyorum.
- I always feel very supported.