furious; seething; gloomy; inflamed

listen to the pronunciation of furious; seething; gloomy; inflamed
الإنجليزية - التركية

تعريف furious; seething; gloomy; inflamed في الإنجليزية التركية القاموس.

angry
öfkeli

Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı. - The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.

Siz beyler niçin öyle öfkelisiniz? - Why are you guys so angry?

angry
{s} kızmış

O, doğal olarak çok kızmıştı. - He was naturally very angry.

Tom geç kaldığı için kendine kızmıştı. - Tom was angry with himself for being late.

angry
kızgın

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın! - The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!

angry
sinirli

Nadiren kızgın ya da sinirli olur. - He seldom gets angry or irritated.

Tom sinirli ve öfkeli görünüyor. - Tom seems frustrated and angry.

angry
{s} hiddetli

Oldukça hiddetli görünüyorsun. - You look pretty angry.

angry
kabarmış
angry
(hava) fırtınalı
angry
gazaplı
angry
darılmak
angry
dargın
angry
{s} hırslı
angry
gazapla
angry
angrily hiddetle
angry
angry about a thing bir meseleden dolayı darılmış
angry
(sıfat) kızgın, kızmış, hırslı, öfkeli, hiddetli, iltihaplı, kızarmış, fırtınalı
angry
{s} kızarmış
angry
gücenmiş darılmış
angry
{s} fırtınalı
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} angry
furious; seething; gloomy; inflamed
المفضلات