Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Kayakları arabanın üstüne koydu.
- He put the skis on top of the car.
Tom silahını buzdolabının üstündeki kurabiye kavanozuna sakladı.
- Tom hid the gun in the cookie jar on top of the refrigerator.
Parmaklığın üstünde iki çocuk oturuyor.
- Two children are sitting on top of the fence.
I have sorted out the problems and am now on top of the situation.