Sanırım Tom senden çok şey öğrenebilirdi.
- I think Tom could learn a lot from you.
Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım.
- I would appreciate hearing from you soon.
İstediğimi ondan alacağım.
- I'll take from it what I wish.
Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.
- Life starts when you decide what you are expecting from it.
Ondan uzun zaman haber alamadılar.
- They haven't heard from him in a long time.
Ondan henüz haberim yok.
- I have had no news from him yet.
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
- Tom warned Mary that John would try to borrow money from her.
O bir hile ile parayı ondan aldı.
- He got the money from her by a trick.
Birisi bundan ne kazanır?
- What does one profit from this?
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
... Wouldn't it be cool if you could bring this all together ...
... you enter it anywhere, syncs it across all of your devices. ...