from one side to the other

listen to the pronunciation of from one side to the other
الإنجليزية - التركية

تعريف from one side to the other في الإنجليزية التركية القاموس.

across
{e} karşısında

Onlar, caddenin karşısındaki yeni komşuları ile arkadaş oldular. - They have made friends with their new neighbors across the street.

Dükkan tiyatronun tam karşısında. - The store is just across from the theater.

across
boydan boya geç,-i karşıdan karşıya
across
öbür tarafa
across
karşıya

Çocukları caddeden karşıya geçerken gördüm. - I saw the children walk across the street.

Ben nehri karşıdan karşıya yüzebildim. - I was able to swim across the river.

across
öbür yanında
across
karsıdan karsıya
across
çapraz

Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var. - There's a convenience store diagonally across the street.

across
bir yandan bir yana
across
i karşıdan karşıya
across
{e} içinden

Evin içinden hızla odasına fırladı ve arkasından kapıyı kapattı. - She darted across the house to her room and closed the door behind her.

Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim. - I'll take a shortcut across the garden.

across
edat ortasından
across
{e} öbür tarafında

Tom bankadan gelen caddenin öbür tarafında arabasında bekledi. - Tom waited in his car across the street from the bank.

across
(İnşaat) karşıdan karşıya

Ben nehri karşıdan karşıya yüzebildim. - I was able to swim across the river.

Nehir karşıdan karşıya elli yardadır. - The river is fifty yards across.

across
edat çaprazvari
across
come across with dili istemeyerek vermek
across
across karşısı
across
{e} ortasından
الإنجليزية - الإنجليزية
across
from one side to the other

    الواصلة

    from one side to the oth·er

    التركية النطق

    fırm hwʌn sayd tı dhi ʌdhır

    النطق

    /fərm ˈhwən ˈsīd tə ᴛʜē ˈəᴛʜər/ /fɜrm ˈhwʌn ˈsaɪd tə ðiː ˈʌðɜr/
المفضلات