التركية - الإنجليزية
تعريف frizler في التركية الإنجليزية القاموس.
- frisians
- friz
- {i} frieze
- friz
- theat. border (hung above a stage set)
- friz
- arch. frieze
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف frizler في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- friz
- {i} small curl of hair; hair that has been formed into small tight curls; curly hair
- friz
- To form into little burs, prominences, knobs, or tufts, as the nap of cloth
- friz
- {f} form the hair into small tight curls
- friz
- To curl or form into small curls, as hair, with a crisping pin; to crisp
- friz
- That which is frizzed; anything crisped or curled, as a wig; a frizzle
- friz
- To soften and make of even thickness by rubbing, as with pumice stone or a blunt instrument
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف frizler في التركية التركية القاموس.
- friz
- Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm, efriz
- friz
- Bir şerit gibi uzunlamasına gelişen bezemelere verlen ad
- friz
- ion düzeninde üst yapının kabartmalı ya da bezemeli orta bölümü
- friz
- Tavandan inerek sahnenin üst kısmını, sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde
- friz
- Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm
- friz
- Bir iç duvarın üst bölümünde yapılan süsleme kuşağı
- friz
- Tavandan inerek, sahnenin üst kısmını sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde