Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
- Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
Mike ve Ken arkadaşlar.
- Mike and Ken are friends.
Tom sadece sizinle arkadaş olmak istiyor.
- Tom just wants to be friends with you.
Tom sadece arkadaş olmak istedi. Ancak, Mary çok daha fazlasını istedi.
- Tom wanted to be just friends. However, Mary wanted much more.
Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
- True friendship is priceless.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Beni seven bir arkadaşım var.
- I have a friend who loves me.
Seninle arkadaş olmak istemiyorum.
- I don't want to be friends with you.
Nancy ile arkadaş olmak istiyorum.
- I want to make friends with Nancy.
O, bir arkadaş değil ama bir tanıdıktır.
- He is not a friend, but an acquaintance.
O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık.
- He is not really a friend, just an acquaintance.
Biz arkadaş olmak için burada değiliz.
- We're not here to make friends.
Parti başka insanlarla arkadaş olmak için elverişli bir yerdir.
- A party is a good place to make friends with other people.
Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır.
- My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.
Tom hâlâ tamamen eskisi kadar arkadaş canlısı.
- Tom is still just as friendly as he used to be.
Konuşacak yakın arkadaşları yok.
- He has no close friends to talk with.
Köpekler insanın en yakın arkadaşlarıdır.
- Dogs are man's closest friends.
Ben Tom ile arkadaş olmak için elimden geleni yaptım.
- I did my best to make friends with Tom.
Nancy ile arkadaş olmak istiyorum.
- I want to make friends with Nancy.
Seninle arkadaş olmak istemiyorum.
- I don't want to be friends with you.
Tom sadece sizinle arkadaş olmak istiyor.
- Tom just wants to be friends with you.
Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
- I have a lot of friends to support me mentally.
Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
- I want to thank my friends and family for supporting me.
Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.
- Friends should help one another.
Ben bir arkadaşa yardımcı olmaya çalışıyorum.
- I'm trying to help a friend.
Duydum ki İngiliz insanlarla arkadaşlık kurmak zaman alıyor.
- I hear it takes time to make friends with the English people.
See.
In fact, he could be so mean to the others in the pet store they would often call him Nigel No Friends when he wasn't listening.
I’m not a friend of cheap wine.
You’d better watch it, friend.
To make a function be a friend to a class, the reserved word friend precedes the function prototype.
One of the most used features of MySpace is the practice that is nicknamed friending. If you friend someone, then that person is added to your MySpace friends list, and you are added to their friends list.
Lo sluggish Knight the victors happie pray: / So fortune friends the bold .
... friends, their parents might be misinformed. ...
... that my friends have reviewed, like Kiji here that my friend ...