freibleibend

listen to the pronunciation of freibleibend
ألمانية - التركية
bağlayıcı olmayan¡
bağlayıcı olmayan
الإنجليزية - التركية

تعريف freibleibend في الإنجليزية التركية القاموس.

binding
{i} bağlama
binding
(Ticaret) uyulması zorunlu
binding
vacip
binding
bağlanarak
binding
(Kanun) ilzam edici
binding
uyulması gereken
binding
kenar süsü
binding
bağlayıcı

Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir. - A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.

O yasal olarak bağlayıcı değil. - It's not legally binding.

binding
{f} bağlan
binding
(Giyim) Biye: Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit
binding
{i} bağlanım
binding
{f} bağ

O yasal olarak bağlayıcı değil. - It's not legally binding.

Bu anlaşma tüm tarafları bağlıyor. - This agreement is binding on all parties.

binding
(Nükleer Bilimler) bağlanma
binding
(isim) ciltleme, cilt
binding
{i} cilt
binding
{i} ciltleme; cilt
binding
kenar süsü/kapak/ciltleme
binding
bind bağla
binding
{s} zorlayıcı
binding
(sıfat) bağlayıcı, bağlayan
ألمانية - الإنجليزية
not binding
without engagement
non-binding
without any liability
without engangement/prejudice
binding
freibleibend anbieten
to offer subject to confirmation