Sürekli gürültü bizi sağır etti.
- The continual noise deafened us.
Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.
- My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.
O dönemde işitme engelliler için okul yoktu.
- No schools for the deaf existed in that era.
Bazı işitme engelli insanlar işaret dili kullanmamayı seçiyor.
- Some deaf people choose not to use sign language.
Etkisi önemli belirleyiciler alandaki yazarlar ya da makalelerin sayısı değil daha ziyade atıf yoğunluğu ve edebiyat yaş göstergesiydi.
- The key determinants in impact are not the number of authors or articles in the field but, rather the citation density and the age of the literature cited.
Hangi çağdaş yazarları seviyorsun?
- What contemporary authors do you like?