fragwürdig

listen to the pronunciation of fragwürdig
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف fragwürdig في الإنجليزية التركية القاموس.

questionable
kuşkulu

Onun kuşkulu bir geçmişi var. - She had a questionable past.

Tom bazı kuşkulu seçimler yaptı. - Tom made some questionable choices.

questionable
{s} şüphe uyandıran
open to question
tartışılabilir
questionable
şüpheli

Bu hesap defterinde birçok şüpheli noktalar var. - There are many questionable points in this ledger.

Birçok insanın davranışları şüpheli. - The behaviour of many people is questionable.

questionable
kesin olmayan
questionable
kuşku uyandıran
questionable
{s} tartışılabilir

Bu tartışılabilir bir politika. - It's a questionable policy.

questionable
kati olmayan
questionable
{s} tartışmaya açık
questionable
kararlaştırması questionablenessşüpheliquestlonablyşüpheli surette
questionable
şüphe götürür
questionably
şüpheli şekilde
underhandedly
el altından
unsavory
{s} lezzetsiz
unsavory
{s} berbat
ألمانية - الإنجليزية
shonky
ill-founded
unsavoury
questionable
underhandedly
in an underhand way
questionably
open to question
unsavory
underhanded
dodgy
underhand
dubious
kaum fragwürdig
rarely questionable