foul; fifthy; disgusting

الإنجليزية - التركية

تعريف foul; fifthy; disgusting في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

obscene

{s} müstehcen

Müstehcen duvar yazısı bir şehir çalışanı tarafından çıkarıldı. - The obscene graffiti were removed by a city employee.

Biri konuşurken saygılı olmalı ve müstehcen şeyler söylememelidir. - One must be respectful when speaking, and not say obscene things.

obscene

{s} k.dili. korkunç, insanı şoke eden

obscene

{s} ağza alınmaz (söz)

obscene

edebe aykırı

obscene

iğrenç

obscene

ayıp

obscene

ağza alınmaz

obscene

{s} pis

obscene

obscenely müstehcen olarak

obscene

tiksindirici

obscene

{s} açık saçık

Benim için açık saçık bir sanat. - For me, it's an obscene art.

Lütfen açık saçık konuşma. - Please, no obscene language.

obscene

{s} ağıza alınmaz

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف foul; fifthy; disgusting في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

obscene

الواصلة

foul; fifthy; dis·gust·ing