fotoğrafçı

listen to the pronunciation of fotoğrafçı
التركية - الإنجليزية
photographer

I know the photographer who took this picture. - Bu resmi çeken fotoğrafçıyı tanıyorum.

A photographer took a photograph of my house. - Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.

(kişi) photographer; (yer) photographer's shop
photographer's studio
photo shop

Is there a photo shop in the hotel? - Otelde bir fotoğrafçı var mıdır?

amatör fotoğrafçı
amateur photographer
التركية - التركية
Fotoğraf çeken veya basan kimse
Fotoğraf çekilen veya fotoğraf makinesi satılan yer, fotoğrafhane
resimci
fotoğrafçı
المفضلات