fortune; fate; success, good fortune

listen to the pronunciation of fortune; fate; success, good fortune
الإنجليزية - التركية

تعريف fortune; fate; success, good fortune في الإنجليزية التركية القاموس.

luck
şans

Ben ne şanslı bir çocuk olduğumu biliyorum. - I know what a lucky boy I am.

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

luck
talih

Talih işte, kader benden yanaydı. - As luck would have it, Providence was on my side.

Tom'un talihi yüzüne güldü. - Tom got a lucky break.

luck
{i} tâlih

Tom'un talihi yüzüne güldü. - Tom got a lucky break.

Talih işte, kader benden yanaydı. - As luck would have it, Providence was on my side.

luck
akyıldız
luck
uğur

Kara kedi uğursuzluk getirir. - Black cats bring bad luck.

Bu benim uğurlu eşyam. - This is my good luck charm.

luck
yom
luck
akyazı
luck
ikbal
luck
nasip
luck
{i} uğur, yom. f
luck
{i} baht
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} luck
fortune; fate; success, good fortune
المفضلات