Davranış vaazın en yüksek biçimidir.
- Behaviour is the highest form of preaching.
Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.
- Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942.
Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir.
- Representative democracy is one form of government.
Tom eski bir vücut geliştirmeci.
- Tom is a former bodybuilder.
Bu kadar resmî olmak zorunda mıyız?
- Do we have to be so formal?
Tom çok resmi olmak zorunda değil.
- Tom doesn't have to be so formal.
Çeşitli bulut oluşum türleri vardır.
- There are several kinds of cloud formations.
Ben bir iş bulduktan sonra bile hala bir çeşit müziğe devam etmek isteyeceğimi düşünüyorum.
- Even after I get a job, I think I'll still want to continue some form of music.
Karanlıkta bir şekil belirdi.
- A form appeared in the darkness.
Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
- Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
- Matter changes its form according to temperature.
'person''ın çoğul hali 'people''dır, 'persons' değildir.
- The plural form of 'person' is 'people', not 'persons'.
Düz bir sıra oluşturun.
- Form a straight line!
Biçim geçici, sınıf kalıcıdır.
- Form is temporary, class is permanent.
On beş yıl önceki mezuniyetten beri eski sınıf arkadaşlarımla hiç karşılaşmadım.
- Since graduation fifteen years ago I have never run into my former classmates.