formal expression of will or decision by the legislative body

listen to the pronunciation of formal expression of will or decision by the legislative body
الإنجليزية - التركية

تعريف formal expression of will or decision by the legislative body في الإنجليزية التركية القاموس.

vote
{f} oy kullanmak

Şu an oy kullanmak için kayıtlı mısınız? - Are you currently registered to vote?

Oy kullanmak için yeterince yaşlı değil misin? - Aren't you old enough to vote?

vote
{f} oy vermek

Oy vermek onların hakkı. - It is their right to vote.

Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır. - Tom is old enough to vote.

vote
{f} oylamak
vote
oy
vote
{f} oylayarak kararlaştırmak
vote
{i} oylama

Kurultay tekrar oylama yaptı. - The convention voted again.

Oylama on altı Mayıs günü gerçekleşti. - The vote took place on May sixteenth.

vote
önermek
vote
bildirmek
vote
(the ile) oy hakkı
vote
{i} seçim sonucu

Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu. - It was clear to everyone that the vote would be close.

vote
{i} oy hakkı

Biz oy hakkına sahip özgür vatandaşlarız. - We are free citizens with the right of vote.

Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı. - Each state had just one vote.

vote
{i} önerme
vote
(isim) oy, oylama, oylanan şey, seçim sonucu, karar, önerme
vote
{i} oy, rey
vote
{f} oy vermek: Everyone is obliged to vote in these elections. Bu seçimlerde herkes oy vermek zorunda
vote
{i} karar

Tom kime oy vermesi gerektiğine karar veremedi. - Tom was unable to decide who he should vote for.

Bir daha asla oy kullanmamaya karar verdim. - I've decided never to vote again.

الإنجليزية - الإنجليزية
vote
formal expression of will or decision by the legislative body

    الواصلة

    for·mal ex·pres·sion of will or de·ci·sion by the leg·is·la·tive bo·dy

    التركية النطق

    fôrmıl îkspreşın ıv wıl ır dîsîjın bay dhi lecısleytîv bädi

    النطق

    /ˈfôrməl əkˈspresʜən əv wəl ər dəˈsəᴢʜən ˈbī ᴛʜē ˈleʤəsˌlātəv ˈbädē/ /ˈfɔːrməl ɪkˈsprɛʃən əv wəl ɜr dɪˈsɪʒən ˈbaɪ ðiː ˈlɛʤəsˌleɪtɪv ˈbɑːdiː/
المفضلات