forever; permanently

listen to the pronunciation of forever; permanently
الإنجليزية - التركية

تعريف forever; permanently في الإنجليزية التركية القاموس.

for good
temelli olarak

Mağaza tasfiye edildi. O temelli olarak kapalı. - The store has been liquidated. It's closed for good.

Mağaza temelli olarak kapalı. O tasfiye oldu. - The store is closed for good. It's been liquidated.

for good
sürekli olarak

Dükkân sürekli olarak kapandı. - The store closed down for good.

O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor. - He says he is leaving the country for good.

for good
tümüyle
for good
temelli

Ne yazık ki o, temelli gitti. - I regret to say he's gone for good.

Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi? - You aren't leaving Japan for good, are you?

for good
kesinlikle, resmen
for good
geri dönmemek üzere

Onlar geri dönmemek üzere Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamaya karar verdi. - She has decided to live in the United States for good.

Belki Tom Mary'nin geri dönmemek üzere onu terk ettiği olasılığını göz önünde bulundurmalı. - Maybe Tom should consider the possibility that Mary has left him for good.

for good
sonsuza dek

O sonsuza dek Japonya'ya terk etti. - He left Japan for good.

for good
(deyim) surekli olarak ,sonsuz
الإنجليزية - الإنجليزية
for good

A bad haircut is no fun, but at least you're not stuck with it for good, only until it grows out.

forever; permanently
المفضلات