Bu iddialar bir bilimsel dayanaktan yoksun.
- These claims lack a scientific foundation.
Satıcı onun ürününü satmak için bazı abartılı iddialar ortaya attı.
- The salesman made some exaggerated claims in order to sell his product.
Tom'un patronu çok iş istiyor.
- Tom's boss demands a lot of work.
Taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz.
- We need our demands to be met.
We cannot meet your demands.
- Wir können Ihre Forderungen nicht erfüllen.
We gave way to their demands.
- Wir gaben ihren Forderungen nach.