O geldiğinde ortam gerginleşti.
- The atmosphere became strained when he came.
Mali sıkıntılar nedeniyle evlilikleri son zamanlarda gerildi.
- Their marriage has been strained lately because of financial problems.
Onun ağırlığı ipi gerdi.
- His weight strained the rope.
Süzme yoğurdu beğeniyor musun?
- Do you like strained yogurt?