الإنجليزية - التركية
تعريف force per unit of area في الإنجليزية التركية القاموس.
- pressure
- {i} baskı
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
-Public pressure forced the army to act.
Baskı altında daha iyi çalışırım.
-I work better under pressure.
- pressure
- basınç
Sağlığın bir basınç ölçeri olarak kan basıncı önemlidir.
-Blood pressure is important as a barometer of health.
Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.
-The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.
- pressure
- {i} basınç, tazyik: atmospheric pressure hava basıncı. high pressure yüksek basınç. low pressure alçak basınç
- pressure
- basınçlı
Basınçlı kabın içinde ne pişiriyorsun?
-What are you cooking inside the pressure pot?
- pressure
- sıkıştırmak (bir kimseyi)
- pressure
- basış
- pressure
- baskı yapmak (birine)
- pressure
- sıkıntı
Büyük bir aileyi geçindirmenin sıkıntıları onunla arayı kapatmak için başlıyor.
-The pressures of supporting a big family are beginning to catch up with him.
- pressure
- basma
- pressure
- sıkma
- pressure
- {i} sıkışma
- pressure
- {i} (manevi) baskı: work under
- pressure
- (fiil) basınç uygulamak, baskılamak, baskı yapmak, zorlamak
- pressure
- {i} darlık
- pressure
- manometre
- pressure
- {f} zorlamak
Seni zorlamak istemiyorum.
-I don't want to pressure you.
- pressure
- {i} pres
- pressure
- pressure group hükümete tesir etmeye çalışan nüfuzlu grup
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف force per unit of area في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- pressure
force per unit of area
الواصلة
force per Unit of ar·e·aالتركية النطق
fôrs pır yunıt ıv eriıالنطق
/ˈfôrs ˈpər ˈyo͞onət əv ˈerēə/ /ˈfɔːrs ˈpɜr ˈjuːnət əv ˈɛriːə/
Resimler
السابق
المفضلات