Ebeveynlerim Tom'u görmemi yasakladı.
- My parents forbade me from seeing Tom.
Ebeveynlerim Tom'la tekrar görüşmemi yasakladı.
- My parents forbade me to see Tom again.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
- The more things are forbidden, the more popular they become.