Ücretsiz bir şey alamazsın.
- You can't get anything for nothing.
Bu kitabı ücretsiz alabilirsin.
- You can have this book for nothing.
O, kitabı boş yere aldı.
- He got the book for nothing.
Ben onu boş yere aldım.
- I got it for nothing.
Tekerlekli patenleri bedavaya aldım.
- I got the roller skates for nothing.
Tom bu biletleri bedava aldı.
- Tom got these tickets for nothing.
Bütün çabalarım boşa gitti.
- All my pains went for nothing.
Yandaki bayan artık onu istemediği için biz bu sandalyeyi boşuna aldık.
- We got this chair for nothing because the lady next door didn't want it anymore.
Ben armutları boşuna aldım.
- I got the pears for nothing.
I wrote ten pages of information for nothing. He just chucked it in a draw without even reading any of it!.
I got it for nothing. They are giving them away as publicity.