Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.
- He had no choice but to run away.
Tom'la kaçmak istedim.
- I wanted to run away with Tom.
Birinin kaçtığını gördün mü?
- Did you see anyone run away?
Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.
- When they are in danger, they run away.