Bazı düzensizlikler mükemmel bir şekilde düzeltilebilr.
- Some disorders can be corrected perfectly.
Kase mükemmel bir şekilde yuvarlaktı.
- The bowl was perfectly round.
Ben onu mükemmel olarak anlayabiliyorum.
- I can understand him perfectly.
O makineyi seviyorum. Hala mükemmel olarak çalışır.
- I love that machine. It still works perfectly.
Ben tamamen normalim.
- I'm perfectly normal.
Tom şu anki aylığından tamamen memnun.
- Tom is perfectly satisfied with his current salary.
Bu elbise bana tam olarak uyuyor.
- This dress fits me perfectly.
Dün geceyi tam olarak hatırlıyorum.
- I remember last night perfectly.
Kusursuzca net bir şey yapayım.
- Let me make something perfectly clear.
O kusursuzca anlaşılabilir.
- That's perfectly understandable.