Tom asked Mary if she knew how to play that song on the flute.
- Tom Mary'ye o şarkının flütle nasıl çalındığını bilip bilmediğini sordu.
Bob plays not only the guitar but also the flute.
- Bob sadece gitar değil aynı zamanda flüt de çalar.
I thought Tom would be better at playing the flute than that.
- Tom'un flüt çalmakta bundan daha iyi olacağını düşündüm.
Tom enjoys playing the flute.
- Tom flüt çalmaktan zevk alıyor.