O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim.
- I'm certain that your intentions are honorable.
Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.
- Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
- He is threatened by a certain gangster.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir.
- Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man.
O, kesinlikle cesaretsiz değildir.
- He is certainly not without courage.
Bizim sınıfta belli bir çocuktan etkileniyorum.
- I am attracted to a certain boy in my class.
Ona belli bir genç doktor tarafından bakıldı.
- He was taken care of by a certain young doctor.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Tom kesinlikle bugün geleceğini herhangi birinin bilmesine izin vermedi.
- Tom certainly didn't let anyone know that he was arriving today.
Tom kesinlikle takımındaki herhangi biri kadar çok çalışıyor.
- Tom certainly works as hard as anyone else on his team.