O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Benim ismimin baş harfleri benim evrak çantasının üstünde.
- My initials are on my briefcase.
Benim ilk varsayımım doğruydu.
- My initial assumption was correct.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
- The couple carved their initials in an oak tree.
Başlangıçta at etini beğenmedi.
- She didn't like horsemeat, initially.
Başlangıçta ondan nefret ettim.
- I initially hated it.
Dan o onun bir kaza olduğunu söylediğinde başlangıçta Linda'ya inanmıştı.
- Dan initially believed Linda when she said that it was an accident.