finished; ended; concluded; completed; as, the edifice is complete

listen to the pronunciation of finished; ended; concluded; completed; as, the edifice is complete
الإنجليزية - التركية

تعريف finished; ended; concluded; completed; as, the edifice is complete في الإنجليزية التركية القاموس.

complete
{f} tamamlamak

En kısa sürede onu tamamlamak zorundayım. - I have to complete it as soon as possible.

Proje tamamlamak için 2000 adam-sat gerektiriyor. - The project will require 2000 man-hours to complete.

complete
{s} tam

Tam cümleler istiyoruz. - We want complete sentences.

Hepsi bununla tamamlandı. - All is completed with this.

complete
eksiksiz

Eksiksiz bir şiir, bir duygunun düşünceyi ve düşüncenin kelimeleri bulduğu yerdir. - A complete poem is one where an emotion finds the thought and the thought finds the words.

Sami polislere eksiksiz bir sahte hikaye anlattı. - Sami told cops a complete fake story.

complete
{f} doldurmak
complete
{f} yerine getirmek
complete
{f} tamamla: adj.tamam
complete
{s} tamamı

Numarayı tamamıyle unuttum. - I completely forgot the number.

Amcam hastalığından tamamıyla kurtuldu. - My uncle has completely recovered from his illness.

complete
tam olma hali
complete
completeness bütünlük
complete
bitev
complete
tam, bitirmek, tamamlamak tam
complete
katıksız
complete
tümlemek
complete
(Bilgisayar) tamamlandı

Hepsi bununla tamamlandı. - All is completed with this.

Binanın iskeleti artık tamamlandı. - The frame of the building is now complete.

complete
tamamlama

Projeyi tamamlamak için daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylediğinde Tom'un kesinlikle bir fikri vardı. - Tom certainly had a point when he said we should allow more time to complete the project.

Yazdan önce onu tamamlamalıydım. - I should have completed it before summer.

complete
{s} tamamlanmış

Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir. - The new railway is not completed yet.

Ben gelmeden önce iş tamamlanmıştı. - The work had been completed before I arrived.

complete
(Bilgisayar) tamamlamak tam
complete
sonunu getirmek
complete
tekmillemek
complete
{s} iyice
الإنجليزية - الإنجليزية
complete
finished; ended; concluded; completed; as, the edifice is complete
المفضلات