تعريف fin- في الإنجليزية التركية القاموس.
- hair
- saç
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Kızın altın saçı var.
- The girl has golden hair.
- hair
- tüy
Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
- I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
Saçında bir kuş tüyü var.
- You have a feather on your hair.
- hair
- kıl
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
- hair
- hair net saç filesi
- <span class="word-self">finspan>
- palet
- <span class="word-self">finspan>
- kanat
Eğer tırnaklarınızı yerseniz, er ya da geç parmaklarınızı kanatacaksınız.
- If you bite your fingernails, sooner or later you will make your fingers bleed.
Bufalo kanatları servis eden bir yer bulmaya gidelim.
- Let's go find a place that serves Buffalo wings.
- hair
- (Tıp) baş derisini örten kıllardan her biri, saç
- hair
- (Tıp) İç kulaktaki işitme hücreleri üzerinde bulunan tüy şeklindeik ince uzantılardan her biri
- hair
- (Tıp) deri üzerini örten ince iplik şeklindeki uzantılardan her iri, kıl, tüy
- <span class="word-self">finspan>
- {i} yüzgeç
Onlar okyanusta yaşayan köpek balıklarının yüzgeçlerini kestiler ve geri kalanını geri attılar.
- They cut the fins and tossed back the remainder of the living shark in the ocean.
Köpek balıkları yüzgeçleri için öldürülür.
- Sharks are killed for their fins.
- anal <span class="word-self">finspan>
- anüs yüzgeci
- <span class="word-self">finspan>
- kanat (balık)
- <span class="word-self">finspan>
- dikey kuyruk
- <span class="word-self">finspan>
- kol
Onun ofisini bulmak kolaydı.
- Finding his office was easy.
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
- Finding his office was easy.
- <span class="word-self">finspan>
- kanat uçak
- <span class="word-self">finspan>
- el
- <span class="word-self">finspan> de si232;cle
- yüzyıl sonu
- hair
- lif
- hair
- (Bilgisayar) ipince
- hair
- (Bilgisayar) çok ince
- pelvic <span class="word-self">finspan>
- (Anatomi) karın yüzgeci
- pelvic <span class="word-self">finspan>
- (Denizbilim) pelvik yüzgeç
- trim <span class="word-self">finspan>
- dengeleme kanatçığı
- trim <span class="word-self">finspan> kit
- dengeleme kanatçığı kiti
- hair
- hair remover kılları döken ilâç
- caudal <span class="word-self">finspan>
- kuyruk yüzgeci
- cooling <span class="word-self">finspan>
- soğutma kanadı
- dorsal <span class="word-self">finspan>
- sırt yüzgeci
- <span class="word-self">finspan>
- yüzgece benzer şey
- <span class="word-self">finspan> keel
- kotra omurgası
- pectoral <span class="word-self">finspan>
- göğüs yüzgeci
- tail <span class="word-self">finspan>
- kuyruk stabilizörü
- ventral <span class="word-self">finspan>
- karın yüzgeci
- anal <span class="word-self">finspan>
- (Hayvan Bilim, Zooloji) An unpaired fin located on the underside of a fısh behind the anüs
- <span class="word-self">finspan>
- kanatçık
- <span class="word-self">finspan>
- (Bilim, İlim) süzgeç
Dolphins have well-developed pectoral fins (flippers) placed behind the head and below .
Onların süzgeçleri kesildikten sonra köpek balıkları okyanusa canlı bir şekilde geri atıldı.
- After their fins have been removed, the sharks are thrown back alive into the ocean.
- <span class="word-self">finspan> rib
- stabilize sınırı
- <span class="word-self">finspan> tube bundle
- fin tüp paket
- shark-<span class="word-self">finspan> soup
- shark-fin çorbası
- whale <span class="word-self">finspan>
- balina yüzgeci
- cooling <span class="word-self">finspan>
- (Otomotiv) soğutucu kanadı
- cooling <span class="word-self">finspan>
- (Havacılık) soğutma kanatçıkları
- <span class="word-self">finspan>
- {i} kanat (uçak)
- <span class="word-self">finspan>
- sabit dikey yüzey
- <span class="word-self">finspan>
- (Askeri) KANATÇIK: Havan mermisi bomba ve bazı cins roketlerde bulunan ve seyir esnasında istikrar ve idareyi sağlayan hafif madeni kısım
- <span class="word-self">finspan>
- fin keel kotra omurgası
- <span class="word-self">finspan>
- dorsal fin sırt yüzgeci
- <span class="word-self">finspan>
- pectoral fin göğüs yüzgeci
- <span class="word-self">finspan>
- yüzgece benzeyen sey
- <span class="word-self">finspan>
- {i} beş dolarlık banknot
- <span class="word-self">finspan>
- kanatçık,yüzgeç
- <span class="word-self">finspan>
- salma omurga
- <span class="word-self">finspan>
- finback bir çesit balina
- hair
- hair pencil kıldan yapılmış ince resim fırçası
- hair
- kıl payı mesafe
- hair
- hair re storer saçı beslediği zannedilen ilâç
- hair
- ceza gömleği
- hair
- hair shirt at kılı gömlek
- inner <span class="word-self">finspan>
- iç kanatçık
- longitudinal <span class="word-self">finspan>
- (Havacılık,Teknik) uzunlamasına kanatçık
- plate <span class="word-self">finspan>
- yassı soğutma kanatçiği
- plate <span class="word-self">finspan>
- yassı soğutma kanatçığı
- spiral <span class="word-self">finspan> tube
- spiral kanatlı boru
- stabilizing <span class="word-self">finspan>
- (Askeri) İSTİKRAR KANATÇIĞI: Bazı mermi ve bombaların kuyruğunda bulunan ve uçuş esnasında dengenin muhafazasına yardım suretiyle, mermi veya bombanın önce burnu ile çarpmasını sağlayan kanatçık
- stationary vertical <span class="word-self">finspan>
- (Askeri) SABİT DİKEY DÜMEN SATHI: Bak. "fin"
- stationary vertical <span class="word-self">finspan>
- (Askeri) sabit dikey dümen sathı
- streamline <span class="word-self">finspan>
- akımsal kanat
- tail <span class="word-self">finspan>
- {i} kuyruk yüzgeci
- tail <span class="word-self">finspan>
- {i} kuyruk (uçak)
- yellow <span class="word-self">finspan> tuna
- sarı kanatlı tuna balığı