تعريف fiel zu في الإنجليزية التركية القاموس.
- closed
- kapalı
Otel kış boyunca kapalı kalır.
- The hotel remains closed during the winter.
Gözleri kapalı müzik dinledi.
- He listened to the music with his eyes closed.
- shut
- {f} kapatmak
Tom kapıyı kapatmak için itti.
- Tom pushed the door shut.
Yapman gereken tek şey çeneni kapatmaktır.
- The only thing you have to do is shut your mouth.
- closed
- kapanmak
- closed
- basına kapalı
- closed
- örtük
- closed
- yumuk
- closed
- (Bilgisayar) kapatıldı
Tatoeba Noel için kapatıldı.
- Tatoeba was closed for Christmas.
Yirmi demir yolu kapatıldı.
- Twenty railroads were closed down.
- closed
- yumulu
- shut
- yumuk
- shut
- {f} kapanmak
- closed
- {f} kapat
Sakin olmak için gözlerimi kapattım.
- I closed my eyes to calm down.
O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı.
- He closed the window for fear of rain.
- closed
- {s} kapanmış
Kapının kapanmış olması gerek.
- The gate needs to be closed.
Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum.
- I consider the matter closed.
- closed
- {s} kapatılmış
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
- shut
- shut in kapamak
- shut
- engel olmak
- shut
- shut down işi tatil etmek
- shut
- kapamak veya kapanmak bir şeyi indirerek kapamak
