الإنجليزية - التركية
تعريف fettleibigkeit في الإنجليزية التركية القاموس.
- adiposity
- adipozite
- obeseness
- obezite
- obeseness
- aşırı şişmanlık
- obesity
- aşırı şişmanlık
Aşırı şişmanlıktan muzdaribim.
-I suffer from obesity.
- adiposis
- (Tıp) Şişmanlık, adipozis, bir organın yağ dejenerasyonu, lyağlanma
- adiposity
- {i} yağlılık
- adiposity
- {i} şişmanlık
- obesity
- {i} şişmanlık
Şişmanlık ciddi bir sorundur.
-Obesity is a serious problem.
Aşırı şişmanlıktan muzdaribim.
-I suffer from obesity.
- obesity
- (Biyoloji) obezite
Dünya çapındaki obezite oranları artıyor.
-Obesity rates around the world are rising.
Şeker obezitenin önemli bir nedenidir.
-Sugar is a major cause of obesity.
- obesity
- (Tıp) Şişmanlık, obezite, adipositas, obesitos
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف fettleibigkeit في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- polypionia
- obesity
- adiposity
- obeseness
- adiposis
- obesities
- Fettleibigkeit bei Kindern
- child obesity
- Fettleibigkeit ist in Großbritannien viel weiter verbreitet als den meisten bewu
- Obesity is much more common in Great Britain than most people realise
- zu Fettleibigkeit führend
- obesogenous
المصطلحات ذات الصلة
fettleibigkeit
Resimler
المفضلات