Uzaklığı belirlemek zor.
- It is hard to determine the distance.
Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır.
- It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.
Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.
- Our lives are determined by our environment.
Seyahat için tarihi belirlediler.
- They determined the date for the trip.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
- I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
- We should determine what is to be done first.
What's the best way to determine the gender of the child? Look between its legs.
- „Wie kann man am besten das Geschlecht des Kindes feststellen?“ – „Sieh ihm zwischen die Beine!“