fervor, determination

listen to the pronunciation of fervor, determination
الإنجليزية - التركية

تعريف fervor, determination في الإنجليزية التركية القاموس.

passion
ihtiras

Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı. - It was a very passionate love affair.

passion
hastalık
passion
hırs

Politika konusunda daima çok hırslı oldum. - I have always been very passionate about politics.

O çok zeki ve hırslı. - She is very intelligent and passionate.

passion
tutku

Onun pasta tutkusu var. - She has a passion for cake.

Tutkulu olduğun bazı şeyler nedir? - What are some things you are passionate about?

passion
düşkünlük
passion
ani öfke
passion
(Tıp) Kuvvetli his (heyecan, hırs, v.s.)
passion
{i} güçlü duygu; tutku; hırs
passion
(Tıp) Acı, ağrı, ıstırap
passion
{i} şehvet

Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir. - Poetry is not just torment; poetry is love. It is warm and sensual passion; it is revolution, romance and tenderness.

passion
hazreti isa'nın çarmıha gerildiğinde çektiği acı
passion
(Tıp) Merak, delilik
passion
{i} sevda, aşk
passion
{i} hiddet, öfke
الإنجليزية - الإنجليزية
passion
fervor, determination
المفضلات