الإنجليزية - التركية
تعريف fertigstellend في الإنجليزية التركية القاموس.
- finishing
- bitirme
Kağıdını bitirmede neden acele ediyorsun?
-Why don't you take your time in finishing your paper?
Raporu 2.30'a kadar bitirmek çok zor olmamalı.
-Finishing the report by 2:30 shouldn't be too difficult.
- completing
- {i} tamamlama
O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
-He had a share in completing the job.
- finishing
- (Askeri) RÖTUŞ, SON İŞLEM: Bir madde veya malzemeyi satış veya kullanma durumuna getirmek bir işe son şeklini vermek için girişilen işlem
- completing
- tamamlayarak
- completing
- itmam
- completing
- (Bilgisayar) tamamlanıyor
- finishing
- tamamlayıcı
- finishing
- perdah
- finishing
- cilalama
- finishing
- (Bilgisayar) sonlandırılıyor
- finishing
- (Askeri) son işlem
- finishing
- bitirici
- completing
- tamamla(mak)
- completing
- tamamla
O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
-He had a share in completing the job.
Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
-I'm not completing your assignments.
- finishing
- {i} apre
- finishing
- (sıfat) bitirici, son
- finishing
- {i} tamamlama
- finishing
- {i} cila
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف fertigstellend في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- getting done
- completing
- finishing